Neden En İyi Fikirlerimizi Duşta Buluyoruz? Yaratıcılığı Zirveye Taşımanın Sırrını Açıklıyoruz!
Sıcak suyun rahatlatıcı etkisi, buharın yumuşak kucaklayışı derken dış dünyadan izole olarak fikirlerimiz birer birer ortaya dökülüyor.
“Duş etkisi” de denilen bu durumun sebebi ne? Bilimin buna da bir cevabı var. Beraber bakalım mı?
Duş almak, beynimizin farklı bir modda çalışmasını sağlıyor.
Günlük yaşamın koşturmacasında sürekli bir görevi yerine getirmekle meşgulüz. Ancak duşta bu görevler bir süreliğine rafa kaldırılıyor ve beynimiz “varsayılan mod ağı”na geçiyor. Bu ağ, zihnimizin serbestçe dolaşmasına, geçmiş deneyimlerden ve bilgilerden yeni bağlantılar kurmasına olanak tanıyor.
İşte bu yüzden de duşta aklımıza gelen fikirler genellikle beklenmedik ve yaratıcı oluyor. Siz de diyorsunuz değil mi: Ben bunu tüm gün nasıl düşünemedim ya?
Duş alırken vücudumuz rahatlıyor ve bu rahatlama sırasında beynimiz dopamin salgılıyor.
Mutluluk ve ödül hissi veren dopamin yükseldikçe yaratıcılık artıyor. Duş alırken salgılanan dopamin sayesinde de yaratıcı düşünüp yeni fikirler geliştirebiliyoruz. Beynimiz âdeta “Buldum!” anı için uygun zemin hazırlamış oluyor.
Duş almanın derin düşünme etkileri de küçümsenmemeli.
Yürürken, meditasyon yaparken yani kendi kendinize kaldığınızda nasıl zihniniz rahatlıyor ve sakinleşiyorsa aynı durum, su sesi ve ritmik hareketler ile de ortaya çıkıyor. Bu sırada zihnimiz düşünme modundan hissetme moduna geçiyor.
Geçiş sırasında analitik düşünmeden uzaklaşarak daha sezgisel ve yaratıcı düşünmeye yönleniyoruz. Beynimiz de yeni fikirler ve çözümler üretmek için daha özgün bir ortam bulmuş oluyor.
İster doğa yürüyüşüne çıkın isterseniz de kendinizi suyun altına bırakın. Eğer sizin de aklınıza tüm bu anlarda fikirler geliyorsa yanınıza not defteri ve kâğıt almanızı tavsiye ederiz ya da en iyisi telefonunuzu sudan koruyacak kılıflardan edinin. Böylelikle aklınıza gelen fikirler duştan çıktığınızda uçup gitmez.
“Duşta şöyle bir fikir bulmuştum, hâlâ unutamadım.” diyenlerinizi yorumlara bekliyoruz.