Cinayet soruşturmasında Emniyet’in bulamadığı polis silahını avukat buldu, jandarma doğruladı
İSTANBUL – Alican Razı, korona virüsü tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde Ankara’da polis noktasından açılan ateş sonucunda vurularak öldürüldü. 25 Mayıs 2020’de yaşanan olay, Ankara Valiliği tarafından trafik kazası olarak duyuruldu ancak adli muayenede, Razı’nın başına isabet eden mermi çekirdeğiyle hayatını kaybettiği anlaşıldı.
VALİLİK SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ, İSTİNAF BOZDU
4 yıldır açık olan dosyada, ilk aşamada Ankara Valiliği denetim noktasında bulunan ve Razı’ya ateş açan güvenlik güçleri hakkında soruşturma izni vermedi. Razı’nın ailesinin avukatları, valiliğin kararına itiraz etti. İstinaf mahkemesi, Ankara Valiliği’nin kararını iptal etti. Bunun üzerine hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından reddedildi. Yeterli inceleme yapılmadığı için reddedilen iddianame tekrar hazırlandı, polis ve jandarmalardan oluşan 10 kişi hakkında 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
7 TABANCA VE 2 TÜFEĞE EL KONULDU
Olayla ilgili 7 tabanca ve 2 tüfeğe de el konularak incelemesi yapıldı. Emniyet Kriminal Laboratuvarı’nda hazırlanan raporda, Razı’yı öldüren kurşunun hangi silahtan ateşlendiği tespit edilemedi. Bu nedenle iddianamede, faile yönelik bir tespit yapılamadı.
Bunun üzerine Razı’nın ailesinin avukatları, el konulan silahlar ve mermi çekirdeklerinin fotoğraflarının dosyaya gönderilmesini talep etti. Talebin kabul edilmesinin ardından avukatlar, yaptıkları incelemede Razı’yı öldüren mermi çekirdeğinin el konulan 7 tabancanın ateşleyebildiği özellikte olmadığını belirledi.
El konulan iki tüfekten birisi Kaleşnikof olarak bilinen uzun namlulu silahtı. Kaleşnikof tüfekten atılan mermi çekirdeklerinin de Razı’dan çıkanla eşleşmediği sonucuna varan avukatlar, Sig Sauer marka tüfeği incelemye aldı. Avukatların yaptığı tespite göre, Razı’yı öldüren mermi, Sig Sauer’den çıktı.
JANDARMA KRİMİNAL: TÜFEKTEN ATEŞLENDİ
Avukatlar, yaptığı tespitlerin ardından mahkemeye başvurarak, Adli Tıp Kurumu’nun inceleme yapmasını talep etti. Mahkeme bu talebi kabul etti ancak Adli Tıp mukayese işleminde yeterli bir sisteme sahip olmadıklarını belirtti. Dosya daha sonra Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderildi. Jandarma Kriminal’de yapılan incelemede ise, Razı’yı öldüren mermi çekirdeğinin bir tüfekten ateşlendiği belirtildi. Ancak Jandarma Kriminal’in raporunda ölüme sebep olan mermi çekirdeği ile Sig Sauer marka silahtan atılan karşılaştırma örnekleri arasında benzerlik tespit edilse de çekirdek üzerindeki deformasyondan dolayı kesin bir sonuca varılamadığına dikkat çekildi. Oysa Razı’nın ailesinin avukatları olayda aynı nitelikte başka bir silah kullanılmaması nedeniyle, mevcut rapor ile kesin bir sonuca varılabileceğini belirtiyor.
ÇHD’Lİ AYDIN: BİRÇOK DOSYANIN AKIBETİNE ETKİ EDİYOR
Dosyayı Çağdaş Hukukçular Derneği adına takip eden avukat Derviş Emre Aydın, gerek Emniyet Kriminal Laboratuvarı gerekse de Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporlarda yapılan kasıtlı veya kasıtsız hataların birçok dosyanın akıbetine etki edebileceğini gösterdiğini belirtti.
Aydın ayrıca, Adli Tıp Kurumu’nun mukayese için yeterli donanıma sahip olmadığını belirtmesine değinerek, “Gerekli fotoğrafları çekebilecek sistemler 2000’li yılların başından beri Emniyet Kriminal tarafından kullanılırken, ATK’nın bu sisteme sahip olmaması yapılan incelemelerin taraflarca kontrol edilebilmesini imkansız kılıyor” dedi.